ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ TARAFINDAN DOĞU TÜRKİSTAN’DA YAŞANANLAR PROTESTO EDİLDİ | Gündemburdur.com
Son güncellenme :02.07.2015 9:29

Anasayfa > Burdur, Güncel > ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ TARAFINDAN DOĞU TÜRKİSTAN’DA YAŞANANLAR PROTESTO EDİLDİ

02.07.2015 Per, 9:29

Burdur Anadolu Gençlik derneği Burdur Şubesi Üyeleri tarafından Doğu Türkistan’da yaşananlar Protesto edildi.

Cumhuriyet Meydanında toplanan Anadolu Gençlik Derneği Üyeleri adına konuşan İl Başkanı Musa 66 yıldır Çin Yönetimi işgali altındaki Doğu Türkistan’da Müslümanlara yönelik baskı ve zulümlerin devam ettiği belirtti.

Sayar “Hazreti İsa Aleyhisselam’dan yaklaşık altı yüz yıl sonra insanlığın yeniden vahiyle buluştuğu bir ay olan mübarek Ramazan günlerinde işgalci Çin Yönetiminin Müslümanlara yönelik baskıcı uygulamaları işkence ve öldürmeye kadar varabilmektedir. İşgalci Çin Yönetiminin Müslümanlara yönelik baskı ve tahakkümünü artırmasında özellikle Ramazan ayını seçmesi Müslüman halkı provoke etmeye yönelik bir stratejidir. Provokasyonların amacı Doğu Türkistan’ın Müslüman halkını kışkırtıp uluslar arası kamuoyuna haksız gösterme çabasıdır. Oysa gerçekte olan İşgalci Çin polisinin “dur” ihtarı bile vermeden Müslümanları vurup öldürmesidir. Geçtiğimiz hafta içerisinde sadece ve sadece oruç tuttukları için yüze yakın kardeşimiz şehit edilmiştir. Yaşanan arbedelerde tartaklana ve yaralanan kardeşlerimizin sayısı belli değildir.” Dedi.

Sayar şunları söyledi; “İşgalci Çin Yönetimi, Müslüman devlet memurlarının, öğretmenlerin, öğrencilerin ve işçilerin oruç tutmasına müsaade etmemektedir. Aynı şekilde namaz kılmalarına da müsaade etmemektedir. Kişilerin evlerinde bulunduracağı Kur’an-ı Kerim ve seccade sayısına kadar müdahale edebilme hakkını kendinde gören bir yönetimin insan hak ve özgürlüklerinin ne kadar uzağında olduğu aşikardır. Oruç tutmayı, namaz kılmayı yasaklamak bizim anlayışımıza göre firavunlaşmaktır. Çin Yönetimi aynı zamanda Müslümanların etnik kimliğine yönelik asimilasyon politikaları yürütmektedir. Bunun adı faşizanlıktır. Müslümanlara ait lokanta ve benzeri yerlerin Ramazan’da gün boyunca açık olmasını ve her birinde alkol satışı yapılmasını istemek de yine inanç hürriyetine aykırı bir uygumaladır. Müslümanlara zorla alkol içirmenin zorbalıktan başka bir izahı yoktur.”

Doğu Türkistan’da olup bitenlerin dünya kamuoyu ile paylaşılmasına imkân verecek tarafsız gazetecilerin ve gözlemcilerin bölgeye gitmesinin sağlanması gerektiğini aktaran Sayar “İşgalci Çin Yönetiminin bu uygulamalarına karşı İslam Ülkeleri, uluslararası insan hakları platformları ve Türkiye teyakkuz halinde olmalıdır. Müslüman öğretmenlerin, öğrencilerin, memurların ve işçilerin din ve vicdan hürriyetine yönelik baskıların kaldırılması için Çin Yönetimi uyarılmalıdır. Müslümanlara ait işyerlerinin ve evlerin 7/24 gözetim altında tutulması evdeki kitapların ve mutfak aletlerine kadar müdahalelerin olmasına son verilmelidir. Aynı şekilde tesettür yasağına son verilmelidir.” İfadelerini kullandı.

“Arakan’dan Orta Afrika Cumhuriyeti’ne İslam coğrafyasında şiddet ve terör olayları devam etmektedir” diyen Sayar şu ifadelere yer verdi; “Türkiye, Suriye’de bir bataklığın içine çekilmek istenmektedir. Türkiye, Irak ve Suriye politikasında bir tuzağın içine düşmüştür. İzlenen politikalar başta İsrail olmak üzere emperyalizmin ekmeğine yağ sürmüştür. Irkçılık ve mezhepçilik yapılarak bir yol alınamayacağı ortadadır. Türkiye bölgede huzur ve barış istiyorsa mutlaka ama mutlaka İran, Irak, Suriye ve Mısır ile birlikte ABD, A B ve İsrail güdümünden uzak politikalar üretmek zorundadır. Kuklalara karşı hamasete dayalı söylemler geliştirip kuklacılara teslim olunarak gidilen yolda duvara toslamak kaçınılmazdır. Biz bu coğrafyada Türk’ü ile Kürt’ü ile Arap’ı ile Fars’ı ile birlikte barış içerisinde yaşamak istiyoruz. Biz bu coğrafyada Müslüman ya da değil kimsenin saçının teline zarar gelmesini istemiyoruz. Biz bu coğrafyada insanların hak ve hukukları gözetilmesi, kimseye ikinci sınıf muamele yapılmasın istiyoruz. İşte bütün bunların yolu öncelikle ABD ile stratejik ortaklıktan vazgeçmektir. Avrupa Birliği’nin peşine takılmaktan vazgeçmektir. İsrail ile birlikte hareket etmekten vazgeçmektir. İşte bütün bunların yolu şahsiyetli ve onurlu bir dış politikadır. İşte bütün bunların yolu adil bir düzen ve yeni bir dünya için gayret etmektir.”

Basın açıklamasına katılanlar çeşitli sloganlar attı. Dua edilmesinin ardından protesto eylemi sona erdi.

102CANON2

YORUMLAR

Toplam 0 yorum bulunmaktadır.


Tasarım: Burdurweb Medya
burdur haber