Antalya Gazeteciler Cemiyeti ve Akdeniz Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Mevlüt Yeni Burdur’da düzenlediği basın toplantısında Ankara’da meydana gelen terör olayları ile Diyarbakı’da 6 askerin şehit olduğu terör saldırısına tepki gösterdi.
Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yusuf Tortop, Isparta Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Şevket Karahan ile birlikte kent merkezindeki bir otelde basın toplantısı düzenleyen Yeni “Ankara’da tamda kalbimize terör saldırısı gerçekleşti. Bu sabah Diyarbakı’da yine bir terör saldırısı gerçekleşti. Ülkemiizn bölünmez bütünlüpüne yönelik terör sladırıları arttı. Bizler gazeteciler olarak Gazeteciler Cemiyetleri oalrak duyarlı olamk zorundayız.” dedi.
Yeni şöyle konuştu; “Şunun bilinmesini istiyoruz terör bir insanlık suçudur. Terör adres tanımamaktadır. Masum insanları, devletleri, mileltleri katletmektedir. Dolayısıyla bizim ülkemizde de zor bir dönemden geçiyoruz. Her tarafımzı ateş çemberi. Böyle bir zamanda ülkenin aydınları ile gazetecileri ile, işadamları ile sivil toplum kuruluşları ve siyasetçileriyle herkesin bu meseleyi bir milli mesele görmesi ve kenetlenmesi gerekiyor. Birlik ve beraberlik içinde olursak terörün amacı gerçekleşmemiş olur.”
“Özellikle bizler gazeteciler olarak teröre hizmet edecek, terörün istediği yayınlardan uzaklaşmamız gerekiyor” diyen Yeni ” Bunun basın özgürlüğü ile hiç alakası yoktur. Bakıyoruz bazı yayın organlarında görmezden gelinerek başka bir mecrada yayınlar yapılmaktadır. Bu da bizi gazeteciler, örgütler olarak sond erece üzmektedir. Terörü lanetliyoruz. Terörü kınıyoruz Akdeniz gazeteciler Federasyonuna üye Cemiyetler olarak Terörü kanetliyoruz. Terörü kınıyoruz. Ülkemizin silahlı kuvvetleirmizin, kolkuk kuvvetlerimizi gece gündüz milletimizin güvenliği için çalışan güvenlik kuvvetlerimizin yanındayız. Bu saldırıların son bulmasını istiyoruz. Devletimizin bu konuda ne yapması gerekiyorsa yapmasını, arkasında olduğumuzu belirtiyoruz”
TBMM’DE TERÖR PROPAGANDASI YAPILMASI KANIMIZA DOKUNUYOR
Mevlüt Yeni “Ülkenin ekonomisi, iç siyaseti, bağımsızlığı, misakı milli sınırlarımız hedef alınıyor. TBMM’ye seçtiğimiz siyasetçilerin siyasi kimlik ve egolarını bir kenara bırakıp, teröre karşı ortak şemsiye altında hep birlikte haykırmalıyız. Hangi düşünce ve fikirde olursak olalım birlik olmak zorundayız. TBMM’de ortak bir deklarasyon imzalandı. Bir parti imzalamadı. Bir partinin terörü kınayan bildiriye imza koymaması demek terörü desteklemesi demek. O zaman Ankara’daki saldırnın arkasında kimlerin olduğunu da görmüş oluyoruz. Bizim kanımıza dokunuyor. Bir vatandaş olarakta kanımıza dokunuyor. Bizim ödediğimiz vergilerden maaşlarını alan TBMM’deki, hem bizim canımıza kastedeceksiniz, milletimizi, vatandaşımızı katledeceksiniz sonrada gelecek devletin kasasından maaşlar alacaksınız. Burada bir tezat var. Burada bir yanlışlık var. Terörü TBMM çatısı altında savuınan milletvekilleri var. Neyi bekliyor Türkiye, kimi bekliyor. Daha kaç insanımızın ölmesi gerekiyor. Artık yeter demek lazım. Biz gazeteciyiz. Evrensel gazeteciliğin kuralları var ama biz de insanız. Bizimde yaşam hakkımız var, çoluk çocuğumuz var. Bizler birer sivil toplum örgütleriyiz. Sizde Gazeteciliğiniz yapın denirse. Yok öyle birşey. Bugüne kadar duyarlı davrandık ama bundan sonra sesimizi daha gür çıkartmak zorundayız. Terörün kesinlikle adresi yok. Devletin tüm gücüyle bütün herşeyini ortaya koyması gerekiyor. Teröre karşı her nerede taviz veriliyorsa da bunların önünün kesilmesi gerekiyor. Buna önce meclisten başlamaları gerekiyor. Mecliste hergün dokunulmazlık zırhı altında teröre destek veren terörü hortlatan, terörü Ankara’ya, başkente davet eden yapıyı ortadan tamamen temizlemek gerekiyor. Türkiye bir hukuk devleti ise hukuk gereğini yapması gerekiyor. Neyi bekliyorlar. Kimden korkuyorlar anlamıyorum. TBMM çatısı altında ‘Egemenlik Kayıtsız Şartız Milletindir’ yazan bir misyonun altında terör progpagandası yaptıkça milletvkeilleri kanımıza doknuyor. Artık yeter” şeklinde konuştu.
