AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Ahmet Büyükgümüş, “Bu süreç asla ve asla bir al ver, bir pazarlık süreci değildir. Terör örgütü geldiğimiz noktada varlığını tasfiye etmeye karar verdiğini ilan etmiştir, onun gereğini de devletimizin kudreti an be an takip etmektedir.” dedi.
Büyükgümüş partisinin İl Başkanlığı’nda katıldığı 3’üncü kademe il başkanları ve 3’üncü kademe ilçe başkanları toplantısı öncesinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, teşkilat çalışmalarının planlamasını ve koordinasyonunu yaptığı il ziyaretleri kapsamında Burdur’da olduğunu, bu çalışmaların Ak Parti’nin seçim varmış gibi aktif bir şekilde çalışmasının en güzel nişanesi olduğunu söyledi.
Büyükgümüş, “biz Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Ak Parti hükümteleri ile birlikte Türkiye’nin 3 büyük stratejik kazanım elde ettiğine inanıyoruz. Bunların başına Malazgirt ruhu geliyor. Biz Sultan Alparslan ordusuyla birlikte Malazgirt Ovası’nda hangi heyecan ve ruhla Türküyle, kürdüyle arabıyla bir araya gelmişse ve istikameti neyse bizde bugün aynı doğrultuda siyaset yaptığımıza inanıyoruz ve terör örgütünün yaptığı girişimler, kirli oyunlara rağmen bu ülkede birliği, beraberliği, kardeşliği özellikle son 23 yılda Ak Parti ile birlikte daha da güçlendirmiş durumdayız” dedi.
Yapacakları her çalışmanın bu birliği, beraberliği, kardeşliği dahada güçlendirir nitelikte olacağını belirten Büyükgümüş şunları söyledi, “bu süre zamanında ikinci önemli kazanımımız ise Milli Savunma Sanayimiziinşa etmek olmuştur. Milli Savunma sanayimizin gelişimi ile birlikte biliyorsunuz daha önce terörle mücadelede en çok kullandığımız İnsansız Hava araçlarına dair teknolojilerini yurtdışından bir ülkeden ithal ediyorduk ve ne hikmetse terörle mücadelede yoğun olarka kullandığımızda bu araçları ekranlarının karardığını, bir parça değişimine ihtiyaç olduğunda aylarca bu yenilenmenin sağlanamadığına şahitlik ettik. Bugün Türkiye savunma sanayyinde sadece kendi ihtiyaçlarını karşılamıyor, aynı zamanda dünyada bu teknolojinin gelişimine, büyümesine ve tüm dünya mazlumlarına umut oluyor, dünyada adaletin tesis edilmesi için hizmetkar oluyor, öncülük ediyor biz bunu ikinci stratejik kazanım olarak görüyoruz çünkü Mehmetçiğimizin cesareti dünyadaki en gelişmiş teknoloji ile sahada buluştuğunda Elhamdülillah terör örgütünün belini kırdık ve onları mağaralarından burunlarını dahi çıkartamaz hale getirdik.”
Türkiye’nin üçüncü büyük kazanımını ise sınır ötesi harekatlarla elde ettiğimiz stratejik başarı olarak görüyoruz. 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin hemen ardından başlattığımız sınır ötesi harekatlarla Türkiye, Suriye’de ve Irak’ta artık terör tehdidi kapımıza gelmeden kaynağında terör tehdidini yok edecek bir girişim, bir inisiyatif başlattık ve bunun sonuçlarınıda hem güvenliğimizle hem uluslararası diplomaside çok aktif bir şekilde gördük. Şimdi bu üç stratejik kazanımımız sonucunda terör örgütü tüm dünyaya artık varlığını sürdüremeyeceğini, varlığını tasfiye edeceğini, terör faaliyetlerine devam edemeyeceğini tüm dünyaya ilan etti. Şimdi savunma ve istihbarat birimlerimiz bunun gereklerinin sahada yapılıp yapılmadığını an be an takip ediyor. Biz bu da yetmez dedik savunma birimlerimizin yaptığı tespitlerin demokratik denetimini gerçekleştirmek için bir meclis komisyonu marifetiyle bu çalışmaların ele alınması gerektiğini kararlaştırdık ve Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında da bu faaliyetler sürüyor. Şimdi geldiğimiz noktada terör örgütü ya dağılacak, varlığını tasfiye edecek, yada edecek. Biz terörle mücadele faaliyetlerimize ne ara vermiş durumdayız, nede burada bir sonlanma söz konusu ne de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin mücadele ettiği tek terör örgütü PKK’dır. Eğer bu sözün gereği yerine getirilmezse Mehmetçiğimizin cesareti de devletimizin imkan ve kudretide sahada gereğini yapma konusunda elhamdülillah çok ama çok yeterlidir. Ama bizim gördüğümüz birlik ve berabeliğimizi güçlendirecek adımlarla, silahların gömülmesiyle, terörün tasfiyesiyle Türkiye’nin önemli bir ivme kazanacağı, terörsüz Türkiye marifetiyle son 40 yılda terör nedeniyle milletimizle buluşamayan 2 Trilyon dolarlık bir büyük imkanı yani yılda 50 Milyar Dolarlık büyük bir imkanın milletimizle buluşması, ülkemizin kalkınması için seferber edilmesidir. Biz bunun için yeni kalkınma döneminin terörsüz Türkiye ile birlikte daha da ivmeleneceğine inanıyoruz. Onun için bu kaynağın terör nedeniyle milletimizle buluşmasına engel koyan prangalara karşı bunlardan kurtulup, çiftçisiyle, kadınlarıyla, gençleriyle, emeklileriyle, sanayicisiyle, esnafıyla bu ynei kalkınma hamlesini milletimizin tüm fertlerini kapsayacak şekilde güçlü bir ivmelenme içerisine girmesini hedefliyoruz. Bize örnek soran, kanıt isteyene de Şırnak Gabar Dağı’nı örnek gösteriyoruz. Bundan 10-15 sene önce bırakın orada petrol aramayı, bırakın yeraltı yersütü zenginliklerini milletimizle buluşturmayı turistik gezi yapmak bile mümkün değildi. Ama elhamdülillah saydığımız 3 stratejik kazanımla, Malazgirt ruhuyla, Milli Savunma sanayiinde elde ettiğimiz güç ve yüksek kabiliyetle, mehmetçiğimizin cesaretiyle, düzenlediğimiz sınır ötesi harekatlarla, terör tehdidi kimden, nereden gelirse gelsin onu kaynağında yok etme stratejimizle Gabar’ı terörden temizledik ve bugün orada Türkiye’nin petrol ihtiyacının yüzde 10’u kadar bir kaynağı elde ediyoruz. Yılda 3 Milyar Dolardan fazla bir imkanı, zenginliği milletimizle buluşturmamız mümkün oluyor. Bunun daha niceleri var, buna yürekten inanıyoruz ve inşallah terörsüz Türkiye’ye ulaştığımızda bu prangaların hepsini tamamen yok ettiğimizde bu zenginliğin, bu refahın milletimizle buluşarak büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasında en güçlü lokomotif olacağına inanıyoruz, bunun için gece gündüz çalışıyoruz. Ak Parti teşkilatları olarak, gönüllülerimizle, teşkilatımızla, milletvekillerimizle, Belediye Başkanlarımızla, kabine üyelerimizle başta Sayın Cumhurbaşkanımızın yüksek liderliği ile bu gerçekleri milletimizle paylaşıyoruz. Terörsüz Türkiye demek refah demek olduğunu, büyük ve güçlü Türkiye yolunda atılmış büyük bir adım olduğunu bir defa daha ifade etmek istiyorum. Bu süreç asla ve asla bir al ver, bir pazarlık süreci değildir. Terör örgütü geldiğimiz noktada varlığını tasfiye etmeye karar verdiğini ilan etmiştir, onun gereğini de devletimizin kudreti an be an takip etmektedir. Bizim bu sürece başladığımızda ilk duasına, ilk fikrine başvurduğumuz her zaman şehit aileleri ve gazilerimiz olmuştur. Onların aziz hatıralarında aldığımız ruh ve imanla inşallah yolumuza devam edeceğiz.
Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.
