BURDUR’un Ağlasun ilçesine bağlı Dereköy’de, asker eğlencesi sonrası çıkan tartışmada Hüseyin Çetin’i tüfekle vurarak ağır yaralayan Mustafa Akyüz, kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hakim karşısına çıktı.
11 Kasım 2024’te Ağlasun Dereköy’de asker eğlencesinde karşılaşan Hüseyin Çetin ile Mustafa Akyüz arasında tartışma çıktı. Mustafa Akyüz’ün evinin olduğu bölgede kavgaya dönüşmesi üzerine Mustafa Akyüz tüfekle ateş ederek Hüseyin Çetin’i ağır yaraladı. Durumu ağır olan Hüseyin Çetin daha sonra Antalya’daki Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi. Jandarma tarafından gözaltına alınan Mustafa Akyüz işlemleri sonrası tutuklandı.
Burdur 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Mustafa Akyüz, müşteki Hüseyin Çetin ile sanık avukatı katıldı.
Sanık Mustafa Akyüz, mahkemede verdiği ifadesinde olaydan önce müşteki ile aralatrında herhangi bir husumet olmadığını söyledi.
Akyüz;
“Olay günü asker eğlencesine gitmiş ve kenardan eğlenenleri izliyordum. Hüseyin alkol içiyordu ve silah sıktığını gördüm. Hüseyin bir süre sonra üzerime doğru gelip, elindeki av tüfeğini ‘neden çalışmıyor’ diyerek göğsüme doğru vurup küfürler etti, aşağıladı. Sonra fark ettim ki av tüfeği benim Hüseyin’in kardeşine devrettiğim av tüfeği. ‘Bu silah çalışmazsa sana sokarım’ gibi küfürler etti. Sesimi çıkarmadım. Tüfeği dipçiği ile göğsüme doğru itekledi ve silah bende kaldı. Tüfeğin namlusu asker eğlencesindeki insanlara doğru dönüktü ve emniyeti açıktı. Tüfek üzerime ruhsatlı olmadığı için evime giden yol üzerindeki bir evin bahçesine tüfeği atarak evime gittim. 15 dakika sonra Hüseyin kardeşinin telefonundan beni arayarak tehdit etti. Tahrik edici bir cümle kullanmadan ettiği küfürleri kendisine iade ederek telefonu kapattım. Ertesi gün işe gideceğim için yattım. Evime geleceğini tahmin edemedim. Hüseyin’inde silahlı olabileceğini düşünerek evimdeki ruhsatsız tüfeği alarak dışarıya çıktım. Hüseyin küfür ederek evime doğru geliyordu. Havaya bir el ateş ettim. Hüseyin bana ‘sende bana sıkacak cesaret var mı?’ Dedi. İkinci defa havaya ateş ettim. Hüseyin küfür ederek gelmeye devam etti. Önüne doğru ateş ettim ve Hüseyin bir anda geri dönüp gitti. Kot farkı olarak benden yüksekte olduğu için o anda vurulduğunu anlayamadım. 10-15 dakika sonra yaralandığını öğrendim. Telefonla hemen yakınlarını aradım ama ulaşamadım. Bir süre sonra jandarma ekipleri geldi, silahımı ve silahın içinde kalan fişekleri vererek teslim oldum. Öldürmek için arkasından gitmedim. Kendimi korumak için, ikaz için ateş ettiğimde aramızda 35-40 metre vardı. Üzerime doğru gelmeye devam etti. Ben silahla kapıya çıktığımda beton merdivene inmemişti, yoldaydı. Alkol kullanmam, sarhoş değildim. Eğer Hüseyin’e doğru ateş etseydim üzerinden en az 12-13 saçma sıkması lazımdı. Kayınvalidem rahatsız, eşim ve çocuklarım var. Hayvanlarım var ve bakımlarından ben sorumluyum. Ailem perişan durumda. İşim, düzenim altüst oldu. Tahliyemi talep ediyorum.” dedi.
Müşteki Hüseyin Çetin ise mahkemedeki savunmasın da şunları söyledi;
“Asker eğlencesinde hava ateş ettim. 1 el sıktım. Sanık Mehmet, tüfeği kardeşime yüksek fiyattan satmış. Kızarak ‘Bu tüfek geri gelmesin’ diyerek tüfeği eline verdim. Daha sonra geri gittiğimde sanığın söylediği gibi tüfeği evin bahçesine atmış. Bunu bana arkadaş söyledi. Telefonda sanık Mustafa’ya ‘tüfeği neden attın?’ diye sordum. O benim küfür ettiğimi sanıp bana küfür etmeye başladı. Mustafa’nın evine gitmek için yola çıktım. Arkamdan gelen kardeşim ve bir arkadaşıma ‘siz gelmeyin’ dedim. Ara yoldan ana yola inecektim ama daha inmeden silah sesi duydum ve o esnada yüzüme kurşun geldi. Hemen arkasında bir silah sesi daha duydum, karın bölgemde bir acı hissettim ve geri döndüm. Gözümü hastanede açtım. Sanıktan şikayetçiyim. Ev ile benim mesafem 25 metre kadardı. Silahtan çıkan alevin Mustafa’nın evinden geldiğini gördüm. İkinci atışta aynı noktadaydım kaçacak zamanım olmadı. Alkollüydüm fakat aşırı derecede alkollü değildim, kendimdeydim, olayı hatırlıyorum. Sanık Mustafa’nın alkol aldığını görmedim, bilmiyorum. Mustafa’nın evine gitme sebebim, telefonda bana ‘erkeksen gel’ demesidir. Mustafa’nın silah sıkacağını tahmin ediyordum. O yüzden de kardeşim ve arkadaşıma gelmeyin dedim. Yanımda silahım yoktu. Zaten silahım olsaydı bende karşılık verirdim.Sanığın cezalandırılmasını talep ediyorum.”

Mahkeme heyeti, tanık ve tarafları dinledikten sonra sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi ve duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
